Kaygı en bulaşıcı duygumuzdur ve çocuklar bizdeki kaygıyı hemen hissederler. Sakinliğinizi koruyun ve çocuğunuzla konuşurken kaygılarınızı kontrol altında tutabildiğinizden emin olun diyen uzman yazarımız Aile ve Çift Terapisti Şamil Saribaş; salgın sonrası çocukların da değişen rutinleri sonrası çocukların ihtiyaç duyduğu destekle ilgili ebeveyn ve ailelere önemli bilgiler veriyor.
Ülkemizde 4-11 yaş aralığında, okul öncesi ve ilkokul dönemde yaklaşık 6 milyon öğrenci, çocuk bulunuyor. Salgın çerçevesinde alınan önlemlerle ülkemizde örgün eğitime zorunlu bir ara verildi ve bu ara ne zaman son bulacak henüz net değil. Bu durum hepimizin olduğu gibi çocukların da günlük rutinlerini bozdu. Her ne kadar bugün (23 Mart Pazartesi) uzaktan eğitim evlerde verilmeye başlanacak olsa da bu da yeni bir düzen ve alışmak hepimiz için zaman alacak. Biz yetişkinler dahi bu yeni sürece adapte olmakta yoğun zorluklar yaşarken çocuklar için süreç daha da sıkıntılı olmakta. Bu yazımızda; ülkemizde son yaşananlarla birlikte hem danışanlarımızdan gelen sorular hem de hepimizin ortak sorunları özelinde çocuklarla bu süreci nasıl sağlıklı yönetebileceğimize yer ayırdık.
KAYGI EN BULAŞICI DUYGUMUZDUR VE ÇOCUKLAR BUNU HEMEN HİSSEDER
- Kaygı en bulaşıcı duygumuzdur ve çocuklar bunu hemen hissederler. Sakinliğinizi koruyun ve konuşurken kaygılı olmadığınızdan emin olun. Bizim şu dönemde neler yaptığımız, kaygıyla nasıl başa çıktığımız onlar için doğrudan model oluşturmaktadır. Bu nedenle başa çıkma yöntemlerinizi ve yaşam rutinlerinizi gözden geçirin.
- Medya ve sosyal medyanın salgınla ilgili yayınlarından çocukları olabildiğince uzak tutun.
- Onları uzak tutarken siz de kendiniz için belli periyotlarda, sınırlı biçimde ve doğru kaynaklardan haber almaya özen gösterin. Sürekli bu yayınlarla meşgul olurken kaygınızı kontrol etmeniz ve çocuğunuza güven verici yaklaşabilmeniz hiç kolay olmayacaktır.
- Evet, okullar tatil ancak günlük rutinlerinizi korumaya, devam ettirmeye özen gösterin. Bu yeni düzende ev yaşamınızda yeni rutinler oluşturun. Beslenme ve uyku düzenine önem verin. Okullar kapalı olsa da bu rutinlerinin devam etmesine özen gösterin.
- Çocuğunuza, güvende olduğunuzu ve bu sürecin yakın bir zamanda biteceğini ifade ederek onun rahatlamasını sağlayın.
İYİ KALPLİ VE ÇALIŞKAN DOKTORLARIN BU VİRÜSÜN DE TEDAVİSİNİ YAKINDA BULACAĞINI PAYLAŞIN
- Bu hastalıkla ilgili tüm dünyada iyi kalpli, çalışkan ve başarılı doktorların, uzmanların ve ilgili herkesin çok çalıştığını ve diğer hastalıklar gibi bunun da çözümünü yakında bulacaklarını paylaşarak karamsarlığını önleyin.
- Evde olmanızın nedenini; henüz sokakların, okulların mikroplardan yeterince temizlenememiş olduğundan hastalanmamak için alınan önlem olduğunu paylaşın.
- Alınan önlemler onun için katlanılmaz hale geldiğinde bu durumun hepimizin güvenliği ve mutluluğumuz için olduğunu örnekler vererek açıklayın.
- Merak ettiklerini size sorması ve salgın hakkında neler düşündüğünü, hissettiğini paylaşması için ona ortamlar hazırlayın.
- Size soru sormadığı ya da onu kaygılı, korkulu görmediğiniz anlarda ise salgın hakkında konuşmaktan, bilgi vermekten kaçının.
HER ÇOCUK KENDİNİ VE KAYGILARINI FARKLI BİR ŞEKİLDE İFADE EDER!
- Her çocuk kendini farklı bir şekilde ifade edebilir. Onun için güvenli ve mutlu ortamlar oluşturarak kendini ifade etmesine, rahatlamasına olanak sağlayın.
- Sorularını, çocuğunuzun yaşına ve gelişime uygun cevaplamaya çalışın. Felaket senaryolarından asla bahsetmeyin. Onun size anlattığı vahim senaryolar içinse, bunların doğru olmadığını bu virüsün de yakında tedavisinin bulunacağını ve güvende olacağınızı paylaşın.
- Okul öncesi dönemdeki çocuğunuza verdiğiniz bilgilerle ortaokul dönemindeki çocuğunuza anlattıklarınız çok farklı olacaktır. Erken çocukluk döneminde olan çocuklara özellikle yaşının, olgunluğunun üzerinde bilgiler vermekten kaçının. Aynı şekilde süreci bir yetişkin doğallığında -ki bizler bile kolay kolay kabullenemedik, edemiyoruz- kabullenmesini beklemeyin ve normalleştirmeyin.
- Çocuklarınızın kaygılarını anlamaya, yönlendirmeye çalışırken kendi kaygılarınızı ıskalamayın. Kendinizi ve duygularınızı gözden geçirin. Yakınlarınızla kaygılarınızı paylaşın, iyi hissetmek için onların desteğini alın.
KOŞULSUZ SEVGİNİZİ GÖSTERMENİN EN GÜZEL ZAMANI
- Koşulsuz sevginizi çocuklarınıza bu dönemde daha çok göstermeye çalışın. Çocukların bu dönemde en çok ihtiyaç duydukları ve öğrenmeleri gereken iki şey var: dünyanın güvenilir, yaşanılır bir yer olduğu ve sizlerin onu her zaman, koşulsuz çok seveceğinizdir.
- Merak ettiği, görüşemediği arkadaşlarının ve onların ailelerinin de aynı önlemleri aldığını ve bir süre herkesin genellikle evlerinden bu şekilde yaşayacağını paylaşın.
- Arkadaşları ve onların ebeveynleri ile telefonla görüştürerek bu durumu onlar tarafından da teyit etmesini sağlayın. Bu size ve onun sürece olan güvenini artıracaktır.
- El yıkama ve kişisel hijyen zamanlarını eğlenceli hale getirmek için rutinler oluşturun. En sevdiği şarkıyı birlikte söylemek, tekerlemeleri hatasız söylemeye çalışmak ya da sevdiği uygun oyunları bu aktivite sırasına taşıyın, uyarlayın. Önlemleri eğlenceli hale getirmenin yollarını birlikte arayın.
- İnternetten birlikte yapabileceğiniz aktiviteleri araştırıp, hangilerini yapmayı istediğinizi birlikte kararlaştırın ve sonrasında da bu yeni etkinliklerle keyifli, verimli, yaratıcı zamanların tadını çıkarın.
EVDEKİ SORUMLULUKLARI HERKES İÇİN YENİDEN YAPILANDIRIN
- Yeni süreçte evdeki sorumlulukların dağılımını ailece hep birlikte değiştirin. Çocuğunuzun yapabileceği ve tercih edeceği yeni sorumluluklar konusunda onu cesaretlendirin.
- Sosyal mesafe sınırı nedeniyle dışarı çıkmak şu aşamada evet sağlıklı değil ancak arkadaşları, akrabalarınız ve aile dostlarınız ile görüntülü görüşme platformları aracılığıyla iletişiminizi sürdürmeye devam edin. Bu hem ortak yaşantıyı güçlendirecek hem de iyi hissetmenize katkı sağlayacaktır.
- Evinizin çevresi uygunsa düzenli yürüyüşlere, bisiklete binmek, top oynamak, dışarıda resim yapmak vb. sevdiği diğer aktivitelere de zaman ayırmaya çalışın.
- Son olarak bu sürecin aldığınız önlemlerle yakın zamanda son bulacağını ve güvenli, sağlıklı kalmak için bu önlemlere devam etmeniz gerektiğini hatırlatın. Bu çocuğunuzun güvende ve daha iyi hissetmesini sağlayacaktır.
- Tüm bu durumlarla başa çıkmakta zorlanıyor ve bazı konularda kararsız, güvensiz hissediyorsanız yardım almakta gecikmeyin ve bir uzman desteğine başvurun.
Sağlıklı ve mutlu günlere en kısa sürede kavuşabilmemiz dileklerimle.
Psikoterapist Şamil Saribaş
Aile ve Çift Terapisti