Tüm dünyayı etkisi altına alan, yaşamımızı tehdit eden koronavirüs salgını karşısında kaygı, korku ve panik yaşamamız çok doğal ve normal diyen Psikoterapist Şamil Saribaş, yaşadığımız kaygı ve korkularla nasıl başa çıkabileceğimiz konusunda önemli bilgiler veriyor.
Hepimizin gündeminde artık tek bir konu var: koronavirüs! İnternette, televizyonda, sosyal medyada, sokakta, evde, işte, kısacası her yerde. İnsanlar stok yapıyor. Evlerine kapanıyor. İşlerine gidemiyor. Sevdikleri ile görüşemiyor. Çocuklar okula gidemiyor, arkadaşları ile görüşemiyor. Tüm etkinlikler, işler iptal ediliyor. Evden çıkma yasakları, seyahat yasakları ve belirsizlikler… Yarın ne olacağı, salgının nasıl seyredeceği, tedavisinin bulunup bulunamayacağı, başımıza bir şey gelip gelmeyeceği ve yakınlarımıza bir şey olacak korkusu sonucunda herkes doğal olarak yoğun bir kaygı ve korku yaşıyor.
MUTLU HİSSEDERSEK SORUNLARLA DAHA KOLAY BAŞA ÇIKARIZ
Bu kaygılı dönemde mutlu olmak zorunda değiliz ancak olabiliriz. Mutlu olursak, hissedersek salgınla ve beraberinde gelen tüm kaygılarla daha güçlü ve sağlıklı başa çıkabiliriz. Belki de her şeyden önce mutluluğunuz için bir şeyler yaparak iyi bir başlangıç yapabilirsiniz. Sigmund Freud, mutluluk (ruhsal sağlıklılık) için; çalışmak ve sevmek önerisinde bulunmuştur. Yeni şartlar ve düzen içinde nasıl, ne kadar yapabilirsek çalışmaya ve sevmeye devam etmemiz en kritik konu belki de.
KAYGI, KORKU VE PANİĞİN FARKLARINI ÖĞRENİN
Kaygı, yaklaşmakta olduğu hissedilen bir tehlikeye karşı geliştirilen bedensel ve ruhsal olarak yaşanan gerginlik halidir. Kaygının kaynağı gerçek bir tehlike olmayabilir ve genellikle de belirsiz bir kaynakla ilgilidir. Korku; gerçek bir tehdit, tehlike karşısında yaşanan ruhsal ve bedensel duygular bütünüdür. Kaygının kaynağı belirsiz ve gereğinden fazla tepki yaratırken korkuların kaynağı belirlidir ve gerçekçi önlemler alınmasını sağlar. Panik hali ise tamamen kontrol dışı gelişen ve çok hızlı bir şekilde bedeni ve ruhsallığı bu duyguyla çevreleyen bir sorundur. Panik anlarında genellikle şu belirtiler yaşanır; çarpıntı, kalp hızının artması, terleme, titreme, sarsılma, boğuluyor gibi olma, boğazda düğümlenme ya da tıkanma hissi, göğüs ağrısı, göğüste sıkışma hissi, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, bayılacak gibi olma hissi, ürperme, ateş basması, uyuşma hissi, gerçekdışılık, kendine yabancılaşma, kontrolünü kaybetme duygusu, ölüm korkusu. Bu belirtiler yaşanırken kişi kontrol duygusunu kaybederek kendisine kötü bir şey olacağı duygusunu yoğun olarak hisseder.
BELİRSİZLİK, HEPİMİZDE KAYGI VE KORKU YARATIR
Tüm dünyayı etkisi altına alan, yaşamımızı tehdit eden koronavirüs salgını karşısında da kaygı, korku ve panik yaşamamız çok doğal ve normal. Belirsizlik durumu hepimizde kaygı yaratıyor. Ölüm oranları ve henüz net bir tedavinin bulunamamış olması korkumuzu tetikliyor. Yayılan asılsız haberler, istatistikler, komplo teorileri ve gün boyu salgınla ilgili yayınlara maruz kalmayla birlikte günlük rutinlerimizin tamamen bozulmuş olması da panik duygusunu, kontrolsüzlüğü tetiklemekte.
Kaygı ve korkularınızla sağlıklı başa çıkmak için yapabilecekleriniz:
HAYATINIZI YENİDEN DÜZENLEYİN
KOMPLO TEORİLERİ ÜRETEN KAYNAKLARI TAKİP ETMEYİN
LİSTELER OLUŞTURARAK ZAMANINIZIN YÖNETİMİNİZİ YENİDEN KAZANIN
ZORLANIYORSANIZ YARDIM ALMAKTAN ÇEKİNMEYİN VE GECİKMEYİN
Tüm bu durumlarla başa çıkmakta zorlanıyor ve bazı konularda kararsız, güvensiz hissediyorsanız yardım almakta gecikmeyin ve mutlaka bir uzman desteğine başvurun.
Psikoterapist Şamil Saribaş
Aile ve Çift Terapisti