Okul başlangıcı çocuğun hayatında çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu rolü; okula gitmek, okula gönderilmek, evden ayrılmak deyişleriyle birlikte düşünürsek durumun aslında çocuk için olduğu kadar aileler, ebeveynler için de önemli bir yeri olduğunu fark ederiz.
ÇÖZÜM ARARKEN PROBLEME KATKIDA BULUNMAYIN
Yukarıda sıraladığımız durumlar çoğu zaman, çocuğun ve bizim hayatımızdaki bu -radikal- değişimin getirdiği uyum çaba ve zorlukları olarak yaşanmaktadır. Ancak detaylı ve dikkatli bir inceleme, durum üzerine düşünme gerçekleştiremediğimizde sorunu ve dolaylı olarak çözümü farklı yerlerde arıyoruz. Sonuç olarak da çözüme değil, istemeden problemin devamına katkıda bulunmuş olabiliyoruz. Bu haftaki yazımızda okul çağında yaşanan en sık karşılaştığımız problem alanlarını sıralayacağız ve aileler neler yapabilir paylaşacağız.
Okul çağı çocuklarında en sık karşılaştığımız problemler:
Bu liste danışanlarımızın başvuruları ve en çok çalıştığımız okul çağı sorunları düşünülerek hazırlanmıştır. Farklı problemler de bu listeye eklenebilir. Önemli olan herhangi bir farklılıkta, zorlukta iyi bir yol haritası ile o problem hakkında işlevsel çözümleri hayata geçirmektir.
Şimdi adım adım aileler ne yapabilir, bunları paylaşalım:
Problem çözmenin ilk adımı; bir problem olduğunu fark etmek, kabul etmek ve o problemin ne olduğunu doğru tanımlamaktır. O halde ailelerin ilk yapacağı ve hazırlıklı olması gereken şey; çocuklarındaki olağan durumdan farklı olan davranışları, ruhsal değişimleri iyi gözlemleyebilmek ve bunu tanımlayabilmektir. Bu adım çok çok önemli çünkü sorunun habercisi, başlangıcı olan durumun sinyallerini alamamışsak daha en baştan sorunun büyümesine, çözümün gecikmesine istemeden sebep olmuş oluruz.
İLK ADIM ÇOCUĞU İYİ TANIMAK
İlk adım problemi tanımak dedik ancak ilk adıma, belki ebeveynliğin ilk kuralına geri dönerek “çocuğu tanımak” meselesini hatırlatabiliriz. Değişimleri fark edebilmemizin önemli bir bölümünü gözlem becerilerimiz oluşturduğu kadar çocuğumuzu tanımamızın getireceği katkı da çok önemlidir.
İlk adım problemi tanımlamak dedik. Konunun daha iyi anlaşılması için çocuğumuzun “dikkat dağınıklığı” problemi yaşadığını düşünelim. Gözlemlerimiz, duyduklarımız, okuduklarımız, istişarelerimiz (aile içi, arkadaş, akraba, internet) sonrası çocuğumuzun yaşadığını düşündüğümüz problem “dikkat dağınıklığı” olsun. Tabi problemi tanımlarken şu soruların cevaplarını mutlaka not etmemiz gerekir?
“OLUR ÖYLE, ÇOCUKTUR GEÇER” SÖYLEMLERİNDEN UZAK DURUN
Bu soruları da not ettikten sonra peki, şimdi ne yapacağız? Öncelikle şunu söylememiz gerekir. Hiçbir problem tek bir nedenden, durumdan kaynaklanmaz ve tek bir çözümü yoktur. Bu haliyle çocuğumuzun yaşadığını düşündüğümüz “dikkat dağınıklığı” da tek bir nedene bağlı olmayabilir. Bunun için her durumda iyi bir inceleme, değerlendirme en sağlıklı olanıdır. Toplumsal refleksimizle “çocuktur geçer, büyüyünce geçer, alışır, olur öyle” türünden yaklaşımlar esneklik, kaygı yönetimi açısından çok kıymetli olduğu kadar problemin erken tespitinin göz ardı riski nedeniyle bir o kadar sağlıksızdır.
ÖĞRETMENLERİ İLE MUTLAKA İLETİŞİME GEÇİN
Problemi doğru tanımladıktan sonra problem çözüm seçenekleri oluşturmamız gerekir. Bunu da bir profesyonelle yapmamız her zaman süreci daha sağlıklı ve işlevsel yapacaktır. “Dikkat dağınıklığı” sorununu okulda yaşadığını düşünüyorsak mutlaka öğretmenleri ile iletişime geçmemiz gerekir. Tam bu noktada hem bu konu özelinde hem de yukarıda sıraladığımız konulardan herhangi birinde ailelerin izleyebileceği yol haritasını paylaşabiliriz. Sıralama durum özelinde değişmekle birlikte bu listedeki öneriler mutlaka gözden geçirilmeli diyebiliriz.
Problem Durumlarda İzlenebilecek Yol Haritası:
ÇOCUK İÇİN EN İYİ İLAÇ/ÇÖZÜM AİLE!
Biz ruh sağlığı profesyonelleri, psikoterapistler olarak; çocuk için en iyi ilacın (desteğin, terapinin) aile olduğuna inanıyoruz ve çocuk danışanlarımızın problemlerinin çözümünde her zaman aileleriyle de çalışıyor ve onları da destekleyerek, desteklerini alarak onları da sürece katıyoruz. Ancak böyle bütüncül bir sürecin çözüm getireceğine inanıyoruz. Siz iyi olursanız, sizin ilişkileriniz, evliliğiniz, iş hayatınız, yaşamdan aldığınız keyif, yaşamınız ne kadar iyi olursa çocuğunuzun yaşadığı zorluklar o kadar kolay çözülecek ve süreç daha kısa sürecektir. Bu nedenle en başta kendinize ve ilişkinize çok çok iyi bakın, gerisi gelecektir. Mutlu günler…
Şamil Saribaş, Aile ve Çift Terapisti