1 dakika okundu
31 Aug
31Aug

“Bir klişe olarak söyleriz ya “hayat bilmediğimiz yerden sordu, sınava tabi tuttu diye”. Hala da devam eden içinde bulunduğumuz pandemi süreci tam da bunu yaşatıyor hepimize. Bu bir fırsat işte; çocuklarımız için de bizim için de hep birlikte bir dersi birlikte vermeye çalışıyoruz. Bakalım nasıl yaratıcı çözümler bulacağız, nasıl dayanışma örnekleri gösterecek ve neler yapacağız.” diyen Psikoterapist Şamil Saribaş, ailelere yeni eğitim dönemi başlangıcında önerilerde bulundu.

İlk ders zili uzaktan da olsa çaldı ve okullar açıldı.

Yeni normalin hayatımıza getirdiği bir yeni normal de bu oldu: uzaktan eğitim. Herkesin kafası karışık, herkes kaygılı ve aslında herkes çaresiz. Peki, şimdi ne olacak?

Okullarda yüz yüze eğitim olsun mu olmasın mı şu anda dünyada tüm ülkelerin konusu. Ne şekilde olursa olsun öncelikli iki gerçeğimiz var. Bir, salgın devam ediyor, hala kontrol altına alınabilmiş ve tedavisi bulunmuş değil. İki, her durumda çocukların gelişime, öğrenmeye, arkadaşlarına, oyuna ve etkileşimlere kısacası sağlıklı ilişkilere ihtiyacı var.

Sürekli hatırımızda tutmamız gerekenin “çocuğun yüksek yararı” olduğunu düşünüyorum. Alınan kararlar, uygulamalar, yasaklar, politikalar ne olursa olsun ebeveynler ve yetişkinler olarak “çocuklar” için en faydalı, en sağlıklı ve mümkün olanını yapmak ve düşünmek için çabalamalıyız.

Peki neler yapabiliriz?

Öncelikli olarak biz yetişkinler kendi kaygı ve korkularımızın farkında olduğumuzdan ve bunları sağlıklı yönettiğimizden emin olmalıyız. Kaygı en bulaşıcı duygumuzdur. Geleceğe dair biz karamsarsak çocuklarımız bunu konuşmadan da hissedecek, anlayacaklardır. Kaygılarımızı yakınlarımızla konuşmalı gerektiğinde de profesyonel yardım almalıyız. Unutmayın, biz ne kadar rahat ve güvende hissedersek çocuklar o kadar rahat olabilecekler.

Aile ve arkadaş çevremizle hem kendimiz hem de çocuklarımızın belli rutinde görüşmelerini sürdürmeye devam etmesini sağlayabiliriz. Tabi ki sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uyarak. Bu görüşmeler, buluşmalar çocukların da bizlerin de kaygı ve korkularımızla başa çıkmasında sağlıklı bir işlev görecektir.

Çocukların yeni süreçteki fikirlerini alabilirsiniz. Yeni düzenle ilgili onun neler istediğini, nasıl olabileceğini çocuklarınızla konuşabilirsiniz. Kendi duygularını konuşabilmesi, paylaşabilmesi için fırsatlar yaratabilir ve ruhsal olarak da rahatlamasına imkân tanıyabilirsiniz.

Evde ve sosyal mesafenin korunabildiği açık alanlarda yapılabilecek etkinlikler araştırabilir, birlikte ailece planlayıp rutinleriniz haline getirebilirsiniz.

Online sistemler üzerinden sunulan etkinlikleri, yayınları araştırabilir bu imkânlardan ailece faydalanabilirsiniz.

Öğrenme, üretme, dönüştürme ve dayanışma için bir fırsat olarak görelim bu dönemi. Bir klişe olarak söyleriz ya “hayat bilmediğimiz yerden sordu, sınava tabi tuttu diye”. Hala da devam eden içinde bulunduğumuz pandemi süreci tam da bunu yaşatıyor hepimize. Bu bir fırsat işte; çocuklarımız için de bizim için de hep birlikte bir dersi birlikte vermeye çalışıyoruz. Bakalım nasıl yaratıcı çözümler bulacağız, nasıl dayanışma örnekleri gösterecek ve neler yapacağız. Sürecin sonunda alacağımız not çocukların değil önce toplumun sonra da biz ailelerin kendi notları olacak, çocukların değil.

İnsan canlısı olarak adaptasyon yeteneğimiz hayli yüksek. Bakış açımızda güncellemeler yaparak, esneklikler yaratmaya çalıştığımızda, ne yapabiliriz sorusunu hem kendimize hem yakınlarımıza daha sık sordukça bu süreç hem biz yetişkinler hem de çocuklar için daha kolay atlatılabilir olacaktır.

Sağlıklı günlere ve eski normalimize en kısa zamanda kavuşabilmemiz ümidiyle; yeni eğitim öğretim döneminin başta çocuklarımız ve öğretmenlerimiz için olmak üzere hepimiz için sağlık, başarı ve mutlulukla geçmesini dilerim.

 

Psikoterapist Şamil Saribaş
Aile ve Çift Terapisti



Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.